Saturday, October 1, 2011

Gece gece kano manyaklığı (yeah i drove myself into trouble... night canoeing)


Dediler ki, akşam 18 kişilik bir grup hep beraber kano yolculuğu yapacağız dediler. Ben de hoplaya zıplaya katılma cüreti gösterdim. Gülümseyerek başlayan yolculuğumuz, ıslaklık ve soğuktan dolayı çenemizin zangırdaması ile sona erdi.
Gece kano manyaklığı yaklaşık olarka resimdeki gibi birşey.. tek bir farkla.. ışık mışık yok.
Yaklaşık 4 saat süren yolculuğumuz boyunca değişik heyecanlar yaşadık elbette. bunlardan en can alıcısı sanırım grubu kaybettiğimiz an gerçekleşti. yok sanmıyorum, gerçekten o zaman gerçekleşti. Kanomuzun sazlıklara saplanmasından dolayı biraz vakit harcayınca, grubu kaybettik. ortalığın zifiri karanlık olması ve 3 buçuk saat kürek sallamanın verdiği o değişik his ile oryantasyon duygumuzu kaybettik. İşin en pis yanı, (ışıksız bir ortam düşünün lütfen) karşımıza çıkan ayrımdan sağa mı yoksa sola mı dönmemiz gerektiğini bilmememizdi. bir süre tereddüt ettikten sonra düz gitmeye karar verdik ama görünürde hala kimse yoktu. Civardaki evlerden birinin bahçesinde insanlar gördük. Evet tuhaf görünümlü (yok maskeli balo değil) insanlar bahçede takılıyorlardı öyle. Kano ile bahçeye olabildiğince yaklaşıp yardımlarını istedik. Aslında tek istediğimiz hangi yöne gitmemiz gerektiğini bilmekti. Şanslıymışız ki gittiğimiz yön doğru yöndü. Ama görünürde hala kimse yoktu. Yani ay ışığı filan olsa belki biraz yardımı olacak ama... yok zifiri karanlık heryer... Nice sonra rehberimizi gördük. Bizi aramaya gelmiş sağolsun. Biraz daha gittikten sonra gruba katıldık.
Ta taaaa... en iğrenç kısım... rehber dedi ki. "arkadaşlar şimdi altından geçeceğimiz 3 tane alçak köprü var.. gerçekten alçaklar. geçerken küreklerinizi indirip kanonun içine yatmanız ve ellerinizle tavanı ittirerek köprünün altından geçmeniz gerek". ilk köprü eh çok kötü değildi... ikinci köprüde gerçekten çok korktum çünkü hem alçak hem de genişti... ama o son köprü gecenin ünlem işareti oldu... yatarak bile köprüye değebiliyordu kafamız... Evet benim gibi bir klostrofobik için kabustan öte bir deneyim... ham karanlık hem kapalı...hem de gerçekten çok geniş (ya da bize öyle geldi) kanomuz bir anda yan döndü, kürek kullanamadığımız için de burnunu düzeltemedik. öyle yan ya geçtik köprünün altından..Ve o köprü turun son aşamasıydı.
4 saat olmuştu... hem yorgun hem ıslak biri olarak halimden memnun değildim elbet. Bilmiyorum bir daha yapmam sanırım.. yok bir daha yapmam..

No comments:

Post a Comment